TÜRK EDEBİYATINDA EN GÜZEL ŞİİRLER

ÖZDEMİR ASAF - LAVİNİA Sana gitme demeyeceğim. Üşüyorsun ceketimi al. Günün en güzel saatleri bunlar. Yanımda kal. Sana gitme demeyeceğim. Gene de sen bilirsin. Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, İncinirsin. Sana gitme demeyeceğim, Ama gitme, Lavinia. Adını gizleyeceğim Sen de bilme, Lavinia. ATTİLA İLHAN - BEN SANA MECBURUM Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur? Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Birkaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun Belki Haziranda mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy’de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin.. ORHAN VELİ KANIK - AŞK RESMİ GEÇİDİ Birincisi o incecik, o dal gibi kız, Şimdi galiba bir tüccar karısı. Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir. Ama yine de görmeyi çok isterim, Kolay mı? İlk göz ağrısı. İkincisi Münevver Abla, benden büyük Yazıp yazıp bahçesine attığım mektupları Gülmekten katılırdı, okudukça. Bense bugünmüş gibi utanırım O mektupları hatırladıkça. .............. çıkar .............. dururduk mahallede ......................... halde ............ yan yana yazılırdı duvarlara ................... yangın yerlerinde. Dördüncüsü azgın bir kadın, Açık saçık şeyler anlatırdı bana. Bir gün de önümde soyunuverdi Yıllar geçti aradan, unutamadım, Kaç defa rüyama girdi. Beşinciyi geçip altıncıya geldim. Onun adı da Nurinnisa. Ah güzelim Ah esmerim Ah Canımın içi Nurinnisa. Yedincisi, Aliye, kibar bir kadın. Ama ben pek varamadım tadına. Bütün kibar kadınlar gibi Küpe fiyatına, kürk fiyatına. Sekizinci de o bokun soyu. Elin karısında namus ara, Kendinde arandı mı küplere bin. Üstelik ....... Yalanın düzenin bini bir para. Ayten\'di dokuzuncunun adı. İş başında şunun bunun esiri, Ama bardan çıktı mı, Kiminle isterse onunla yatar. Onuncusu akıllı çıktı ....... gitti ......... Ama haksız da değildi hani. Sevişmek zenginlerin harcıymış İşsizlerin harcıymış. İki gönül bir olunca Samanlik seyranmış ama, İki çıplak da, olsa olsa, Bir hamama yakışırmış. İşine bağlı bir kadındı on birinci, Hoş, olmasın da ne yapsın, Bir zalimin yanında gündelikçi. .........leksandra Geceleri odama gelir, Sabahlara kadar kalır. Konyak içer sarhoş olur, Sabahı da işbaşı yapardı şafakla. Gelelim sonuncuya. Hiçbirine bağlanmadım Ona bağlandığım kadar. Sade kadın değil, insan. Ne kibarlık budalası, Ne malda mülkte gözü var. Hür olsak der, Eşit olsak der. İnsanları sevmesini bilir Yaşamayı sevdiği kadar. İSMET ÖZEL - İÇİMDEN ŞU ZALİM ŞÜPHEYİ KALDIR YA SEN GEL YA BENİ ORAYA ALDIR Ağzının bir kıvrımından cesaret bularak ter yürekte susayışlar yaratan yağmurlara açıldım kalmışsa tomurcuklar önünde sendeleyen çocuklar kalmışsa bir kaç ısrar ölümle yarışacak onların yardımıyla dünyamıza acıdım. Dünya. Çıplak omuzlar üzerinde duran. Herkes alışkın dölyatağı bersalarla ağulanmış bir dünyaya Benimse dar çünkü dargın havsalamın gücü yok bazı şeyleri taşımaya. Önce kalbim lanete çarpa çarpa gümrah sonra kalbim gümrah ırmakları tanımaktan kaygulu sakın Styks sularının heyulası sanmayın er gövdesinde dolaşan bulutun simyası bu, biraz üzgün ve Ömer öfkesinde biraz öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak ne ellerin hırsla yaban tutuşu ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır dev iştihasıyla bende kabaran aşkı yetmez karşılamaya. İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır o ferah ve delişmen birçok alınlarda betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır çelik teller ve baruttan çatılınca iskeletim şakaklarıma dayanınca güneş can çekişen bir sansar edasıyla uğultudan farkedilmez olunca konuştuğum kadınların sahiden doğurduğuna toprağın da sürüldüğüne inanmıyorum nicedir kavrayamam haller içinde halim demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm bir somunu bölünce silkinen gökyüzünü su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum duydum yağmurların gövdemden ağdığını. Sen ol küçük bir kıvrımdan, bir heceden aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları bir harfin başlattığı yangın ile söndür beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım öyle mahzun ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın. CAHİT SITKI TARANCI - DESEM Kİ Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır, Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini. Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını. Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin! İnan bana sevgilim inan, Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber. Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi fark edemezsen, Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini. Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede, Hatırla ki mahşer günüdür, Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum. NAZIM HİKMET RAN - NE GÜZEL ŞEY HATIRLAMAK SENİ Ne güzel şey hatırlamak seni: ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken... Ne güzel şey hatırlamak seni: bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin ve saçlarında vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının... İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti... Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının, güneşli bir rahatlık ve etin daveti: kıpkızıl çizgilerle bölünmüş sıcak koyu bir karanlık... Ne güzel şey hatırlamak seni, yazamak sana dair, hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek: filanca gün, falanca yerde söylediğin söz, kendisi değil edasındaki dünya... Ne güzel şey hatırlamak seni. Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine: bir çekmece bir yüzük, ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım. Ve hemen fırlayarak yerimden penceremde demirlere yapışarak hürriyetin sütbeyaz maviliğine sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım... Ne güzel şey hatırlamak seni: ölüm ve zafer haberleri içinde, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken... EDİP CANSEVER - İÇİNDEN DOĞRU SEVDİM BEN SENİ İçinden doğru sevdim seni Bakışlarından doğru sevdim de Ağzındaki ıslaklığın buğusundan Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de Beni sevdiğin gibi sevdim seni Kar bırakılmış karanlığından. Yerleştir bu sevdayı her yerine Yüzünde ter olan su damlacıklarının Kaynağına yerleştir Her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına Gül taşıyan cocuğuna yerleştir Ve omuzlarına daracık omuzlarına Üşümüş gibisin de sanki azıcık öne taşırdığın Tam oraya işte, uçsuz bucaksız bir düzlükten Bir papatya tarlasıyla ayrılmış göğüslerine yerleştir Ve esmerliğine bir de, eski bir yangının izlerinin renginde Saçlarının yana düşüşüne, onları bölen ikiliğe Alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran Yani senin olmayan, seni bir boşluk gibi saran hüzne Yerleştir onu bir kentin parça parça aklında tuttuğun Kar taneleri gibi uçuşan Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine Yerleştir bu sevdayı her yerine. Ekledim ben tattığım her şeyi denizlere Bildiğim ne varsa onlar da hep denizlerden Sen de bir deniz gibi yerleştir onu istersen Sevdayı Ve köpüklendir Ve yaşlandır ki işte kederi anlamasın Ama dur, her deniz yaşlıdır zaten Öğrenmez ama öğretir mutluluğu Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi Biraz da herkes içindir. Ve gelinciğin ikinci tadına benzemeli Var eden kendini birincisinden Yani bir sevdayı sevgiye dönüştüren. Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen Tanımadığın bir ülke gibi İçinde yaşamadığın bir zaman gibi Tam kendisi gibi mutluluğun Beni bekliyorsun Ve onu bekliyorsun beni beklerken. CEMAL SÜREYA - YAZMAM DAHA AŞK ŞİİRİ Oydu bir bakışta tanıdım onu Kuşlar bakımından uçarı Çocuk tutumuyla beklenmedik Uzatmış ay aydınlık karanlığıma Nerden uzatmışsa tenha boynunu Dünyanın en güzel kadını oydu Saçlarını tarasa baştan başa rumeli Otursa ama hiç oturmaz ki Kan kadını rüzgardı atların Hep andım ne yaşanır olduğunu En çok neresi mi ağzıydı elbet Bütün duyarlıklara ayarlı Öpüşlerin türlüsünden elhamra Sınırsız denizinde çarşafların Bir gider bir gelirdi işlek ağzı Ah şimdi benim gözlerim Bir ağlamaktı tutturmuş gidiyor Bir kadın gömleği üstümde Günün maviliği ondan Gecenin horozu ondan NAZIM HİKMET RAN - BENCE ŞİMDİ SEN DE HERKES GİBİSİN Gözlerim gözünԁe aşkı seçmiуor Onlarԁan kalbime sevԁa geçmiуor Ben уorԁum ruhumu biraz ԁa sen уor Çünkü bence şimԁi herkes gibisin Уolunu beklerken ԁaha ԁün gece Kaçıуorum bugün senԁen gizlice Kalbime baktım ԁa işte iуice Anlaԁım ki sen ԁe herkes gibisin Büsbütün unuttum seni eminim Maziуe karıştı şimԁi уeminim Kalbimԁe senin için уok bile kinim Bence sen ԁe şimԁi herkes gibisin ATAOL BEHRAMOĞLU - BU AŞK BURADA BİTER Bu aşk buraԁa biter ve ben çekip giԁerim Уüreğimԁe bir çocuk cebimԁe bir revolver Bu aşk buraԁa biter iуi günler sevgilim Ve ben çekip giԁerim bir nehir akıp giԁer Bir hatıraԁır şimԁi ԁalgın uуuуan şehir Solarken albümlerԁe çocuklar ve askerler Уüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner Uуku ve unutkanlık gittikçe ԁerinleşir Уanуana uzanırԁık ve ıslaktı çimenler Ne kaԁar güzelԁin sen! nasıl eşsiz bir уazԁı! Bunu anlattılar hep, уani уiten bir aşkı Geçerek bu ԁünуaԁan bütün ölü şairler Bu aşk buraԁa biter ve ben çekip giԁerim Уüreğimԁe bir çocuk cebimԁe bir revolver Bu aşk buraԁa biter iуi günler sevgilim Ve ben çekip giԁerim bir nehir akıp giԁer
YAZAR
tunahanhakseverprofili Tunahan HAKSEVER