Flannan Adası Deniz Feneri Olayı

Ağustos 1900′ün sonunda uzaktan geçen bir gemi Flannan Adası (Eilean Mòr) deniz fenerinin ışığının yanmadığını fark etti ve bunu limandaki makamlara bildirdi ancak önemsenmedi. 26 Aralık’ta rötar yapan Hesperus adlı gemi feneri kontrol etmek üzere adaya ulaştı, gemi kaptanı Jim Harvie gemi borusunu çaldı, roket fırlattı ama hiçbir yanıt alamadı; kıyıya inen bekçi Joseph Moore fenerin boş olduğunu gördü, mutfak kapısı açıktı, masada yarım yemek, durmuş saat, yataklar düzenli, bekçilerden biri yağmurluğunu giymemişti. 29 Aralık’ta müfettiş Robert Muirhead sahayı inceledi, batı iniş yerinde ciddi fırtına hasarları—kopmuş raylar, bükülmüş demir korkuluk, yerinden devrilmiş tonluk kaya, tahrip olmuş cephe—gözlemlendi ve resmi raporla; muhtemelen büyük bir dalga ekipmanı sabitlemeye çalışırken üç görevliden en az ikisini sürüklemiş, üçüncüsü onları kurtarmaya giderken benzer akıbete uğramış olabilir değerlendirmesi yapıldı. Kayıtlı olmayan bir diyalogda Marshall’ın son günlerde fırtınadan korkudan dua ettiği ve Ducat’ın sessiz kaldığı, MacArthur’ın ağladığı gibi dramatik ifadeler anlatılsa da bu iddiaları doğrulayacak hiçbir belge ya da günlüklere dayanıklı kayıt bulunmadı. Alternatif açıklamalar arasında kavgaya dönüşen insan çatışması, doğaüstü varlıklar tarafından kaçırılma, deniz canavarı teorileri gibi spekülatif öyküler yer alsa da resmî sonuç; kaza‑felaket temelli bir denize düşme ve boğulma senaryosudur. Üç görevlinin cesetleri asla bulunamadı; bu gizem üzerine yazılar, şiirler, film uyarlamaları (2018 yapımı The Vanishing) üretildi ve hâlâ çözülememiş bir denizcilik esrarı olarak anılmaktadır. Bu ilginç olayı aşağıdaki sosyal medya hesaplarında paylaşabilirsin.

---

YAZAR